''Hepimiz yıldız tozuyuz''-carl sagan





 


Evren 13.8 milyar yıl önce big bang ile genişlemeye başladığı zaman sonsuz yoğunlukta ve sıcaklıkta bir enerji topuydu bu kadar yüksek sıcaklık ve basınç altında bildiğimiz 4 temel kuvvet tek bir kuvvet şeklinde yoğunlaşmış durumdaydı bu kuvvete günümüzde süperyerçekimi denir ancak doğası hakkında bir bilgiye sahip değiliz 

10-43.saniye evrende günümüz modern fiziği ile tanımlanması mümkün olan big bang e en yakın zaman bu evrede kütleçekimi süperkütleçekimi’nden ayrılır ve ilk simetri kırılması yaşanır (şu anki modern fizikte GUT(grand unifyed theory) kuramı tanımlanmış bir kuramdır ve doğası hakkında araştırma yapabilmekteyiz) 

10^-35 sanyiesinde sıcaklığın düşmesi ile birlikte GUT kuramıda bozulup güçlü nükleer kuvvetde temel kuvvetten ayrılır ayrıca lelpton(elektron) ve quarklarda bu evrede enerjinin yoğunlaşmaları olarak oluşmaya başlar 

10^-12 saniyede ise son kalan kuvvet elektrozayıf kuvvetde bozulurp de birbirinden ayırlarak bildiğimiz 4 temel kuvveti oluşturur  

10^-7 saniyede quarklar 3lü guruplar haline gelerek proton ve nötronları oluşturur ancak henüz atom diye bir şey yoktur çünkü evrenin sıcaklığı elektronların atomların çevresinde kararlı bir yörüngeye oturmasına izin vermez 

100.saniye artık sıcaklıklar 10^9 kelvin seviyelerine kadar düştüğü için elektronlar protonların çevresinde kararlı yörüngelerine oturabilmiştir ve atom kavramı oluştumuştur ayrıca artık atomlar varolduğu için evren şeffaflaşmış ve ışık geçirebilir hale gelmiştir Kozmik arkaplan ışıması da işte bu evrede ilk saçılan ışıkların bir görüntüsüdür  
 

Evren 380.000 yaşına geldiğinde ise artık evren atomların yıldızları oluşturabilmesi için yeterli sıcaklığa ulaşmıştı (3000kelvin) bu evrede evrende önemli ölçüde sadece hidrojen ve helyum olduğu için ilk nesil yıldızlar günümüzdeki yıldızların aksine metal içermiyorlardı bu özellikleri 1.nesil yıldızların günümüzdeki ortalama bir yıldıza göre çok daha hızlı yanmalarını sağladı ayrıca bu yıldızlar çok daha büyük boyutlara ulaşabildiler çünkü bu evrede evren hidrojen bakımından çok daha yoğundu daha saf olduğu için daha hızlı yanan bu yıldızlar çok daha kısa sürede kırmızı dev evrelerine geçtiler  

Bu evrede yıldızlar çekirdeğindeki hidrojeni bitirdikleri için kütleçekimlerine karşı koyamayıp çökmeye başladılar çöküşleri esnasında merkezlerindeki basınç arttı artan basınç ile çekirdekte helyum ve çekirdeğin etrafındaki alanda hidrojen füzyonu başladı helyum ve çekirdeğin etrafındaki hidrojen füzyonu ile de yıldız eski haline göre çok daha fazla enerji üretmeyi başardı bu enerjide yıldızı eski halinden çok daha büyük hacimlere yükseltti  

yıldız bu kırmızı dev aşamasında birkaç bin ila milyon yıl arası kalır ve en sonunda çekirdekteki helyumda biter helyumun bitmesi ile birlikte yıldız çökmeye başlar yine belli bir düzeyin altına çöktüğü zaman berilyum karbon oksijen neon gibi helyumdan daha büyük çekirdeklerin füzyonu başlar ve kısa bir süre içerisinde demire ulaşır ancak demire füzyon uygulamak enerji açığa çıkartmaz ve yıldızı bir anda çöküşe geçer çökme esnasında yıldızın dış katmanları çok yüksek bir hızla çekirdeğe çarpar 

ve newtonun 3 yasasında dediği gibi Bir cisme, bir kuvvet etki ediyorsa tam tersi yönde başka bir kuvvet daha oluşur bu sebep ile yıldızın çekirdeğe çarpan üst katmanları yıldızın çekirdeğinden bir patlama şekilinde sekerler bu çekirdekten seken yıldız katmanlarıda element yoğunluğuna göre farklı renklerde parlarlar bu fenomene ise süpernova denir bu süpernovalar yıldızın içinde üretilen elementleri evrene saçarak yeni yıldızların oluşmasını mümkün kılar ancak bu saçılan yıldız artıkları sadece hidrojen içermez demir e kadar olan elementlerin bir kısmınıda içerir işte bir yıldız patladığında saçılan bu gaz ve toz bulutu evrende dolaştıkçe genişler yıldız oluşturabilecek bir boyuta geldiğinde ise yeniden kendi içine çöker ve yeni bir yıldız oluşturur bu yıldız oluşumu sırasında arta kalan gaz ve toz bulutu başka bir yıldız oluşturabilcek bir kütleye sahip değildir ancak gezegen oluşturabilir 

işte güneş sistemimizde bu şekilde oluşmuştur kendinden önce patliyan bir yıldızın artıkları yeniden çökerek güneşimizi güneş oluştuktan sonra kalan parçalarda gezegenleri meydana getirmiştir işte bir yıldızın kısa öyküsüde budur bir gaz bulutunda doğar füzyon yaparak enerji üretir ve hayatta kalır ve enerjisini bitirdiği zamanda büyük bir patlama ile ölür ancak öldükten sonrada yıldızların açıkta kalan çekirdeği hayatına devam eder bu çekirdek yıldızın boyutuna göre 3 farklı şeye dönüşebilir bunlar beyaz cüce nötron yıldızı ve karadelik şimdi bu 3 türü ayrı ayrı inceliyelim 

  

  

1-beyaz cüce 

Beyaz cüceler ortalama güneş gibi bir yıldızın çökmesi ile oluşur beyaz cüceler ölmüş bir yıldızın akkor çekirdeğidir çökmüş bir yıldız çekirdeği olduğu için yoğun bir yapıya sahiptirler bu beyaz cüceler füzyon yapamadığı için uzun bir süre parladıktan sonra yani enerjilerini bitirdiğinde bir kara/siyah cüceye dönüşürler evrenimiz henüz bu kara cücelerin oluşmasına yeticek kadar yaşlı olmadığı için henüz bir kara cüce gözlenmemiştir 

2-nötron yıldızı 

Nötron yıldızları güneşimizden birazdaha büyük bir yıldızın çökmesi ile oluşur bu yıldızların oluşumuna girecek olursak güneşimizden biraz büyük bir yıldız çöktüğünde beyaz cüce evresinde kalmak için çok yüksek bir kütleçekimine sahiptir ancak bir karadelik olmak için ise çok küçük bir kütleçekimine sahiptir açıkta kalan beyaz cüce çökmeye devam eder artık atomlar birbirine değmeye başlamıştır protonlar ile elektronlar çarpışıp nötronları oluşturmaya başlar ve atomlar arası boşluk ortadan kalkar boşluk olmayınca güneşin 2-3 katı bir yıldız dünya üzerindeki bir şehir boyutlarına kadar küçülür 

3-Karadelikler 

Karadelikler güneşimizden en az 22 kat büyük bir yıldızın süpernova ile patlaması sonucu oluşur bu patlamadan sonra açıkta kalan çekirdeğin kütleçekimine karşı gelebliecek bir kuvvet kalmamıştır çekirdek çökmeye başlar artık atomlar çarpışım nötronları olşturduktan sonra bile fermi kuvvetlerinide (2 farklı parçacık aynı quantum sayılarına sahip olamaz) yenmeyi başarıp bütün maddeleri tek bir noktaya kadar sıkıştırır sonucunda ise tekilliğin etrafında ışığın dahi kaçamadığı bir bölge oluşur bu bölgeyi uzay-zamandan ayıran çizgiyede olay ufku denir  

 

Yorumlar